info@ozaslanozdemirhukuk.com
Kızılırmak mahallesi 1446. Cadde no 12/34 Çukurambar / Çankaya / Ankara

Takip Et:

MakalelerUzlaştırma Nedir? CMK 253 ve devamı

Uzlaştırma Nedir? CMK 253 ve devamı

Ceza hukukunda kapsamında uzlaştırma CMK ‘nın 253 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Ceza yargılaması sırasında belirli suçlar bakımından şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar görenlerin, görevlendirilen bağımsız bir uzlaştırmacı aracılığıyla anlaşma sağlama sürecidir.

Uzlaştırma, uzun süren birtakım yargısal faaliyetlere gerek kalmadan fail ve mağdurun anlaşmalarına imkan sağlar. Uzlaştırma neticesinde failin bir cezaya mahkum edilmesi yerine, seçenek anlaşma ihtimalleri değerlendirilir. Fail tarafından mağdurun zararının ayni olarak tazmin edilmesi veya mağdurdan özür dilemesi şeklinde hissetmiş olduğu acının telafisine çalışılabilir. Böylece fail bir cezaya mahkum olmanın olumsuz etkilerinden kurtulmuş olacak; mağdurun suçla birlikte meydana gelen maddi ve manevi zararları da hızlı ve etkili biçimde giderilmiş olacaktır.

Uzlaştırma Kapsamındaki Suçlar Nelerdir?
Kural olarak soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlar, uzlaştırma kapsamındadır. Ancak şikayete bağlı olmayan bazı suçlar da uzlaştırma kapsamına alınmıştır.

Uzlaştırma kapsamında olan suçlar şu şekildedir:

  • Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar.
  • Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;
  • Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),
  • Taksirle yaralama (madde 89),
  • Tehdit (madde 106, birinci fıkra),
  • Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),
  • İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (madde 117, birinci fıkra; madde 119, birinci fıkra (c) bendi),
  • Hırsızlık (madde 141),
  • Güveni kötüye kullanma (madde 155),
  • Dolandırıcılık (madde 157),
  • Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (madde 165),
  • Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),
  • Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239), suçlarıdır.

Uzlaştırma Şartları Nelerdir?

  • Uzlaşmada tarafların gerçek veya özel tüzel kişiliği(dernek, vakıf, şirket..) olmalıdır. Ancak kamu tüzel kişilerinin uzlaşmanın tarafı olamayacağını belirtmekte yarar vardır.
  • Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olmayan suçlar bakımından kanunda açıkça hüküm olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanır.
  • Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez (CMK m.253/3).
  • Birden fazla kişinin mağduriyetine veya zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin hepsinin uzlaşmayı kabul etmesi gerekir (CMK m.253/7).
  • Aralarında iştirak ilişkisi olsun veya olmasın birden çok kişi tarafından işlenen suçlarda, ancak uzlaşan kişi uzlaşmadan yararlanır (CMK m. 255).
  • Suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar bakımından uzlaştırma yoluna gidilir (CMK m. 253/1-c)

Uzlaştırma Nasıl Yapılır?
Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya savcılık tarafından uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılacağı unutulmamalıdır.

Uzlaştırmacı, görevlendirme yapıldıktan itibaren en geç otuz gün içinde uzlaştırma işlemlerini sonuçlandırır. Uzlaştırma bürosu bu süreyi her defasında yirmi günü geçmemek üzere en fazla iki kez daha uzatabilir.

Uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler.

Uzlaşma sağlanması halinde;
Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini tek seferde yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, CMK’nın 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, gerekli şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.
Burada çok önemli bir husus olan CMK 253/19; uzlaştırmanın hukuki sonuçlarını düzenlemektedir. Bu maddeye göre uzlaşan taraflar sadece suçun konusunu oluşturan fiilin cezası üzerinde değil, fiilin tüm hukuki neticeleri için de uzlaşmış olmaktadır. Dolayısıyla uzlaşan taraflar daha sonra maddi ve manevi zararları için talepte bulunmayacaklardır. Bu uygulamada bir çok hak kaybına sebebiyet vermektedir. Örneğin trafik kazası neticesinde yaralanan müştekinin kusurlu sürücü ile uzlaşması halinde, yaralanması neticesinde oluşan bedensel zararının tazmini için diğer sorumlulara da gidemeyecektir. Bunun sebebi bu suç türünde sorumluluk müştereken ve müteselsilen olduğundan borçlar kanunu gereği müteselsil borçlulardan biri hakkında alacağından vazgeçen alacaklı diğerleri için de vazgeçmiş sayılacaktır. Dolayısıyla vatandaş bu durumu muhakeme edemeyerek bedelsiz veya cüzi bir bedel karşılığında uzlaşsa, uğrayacağı maddi zarar çok daha büyük olacaktır. Yani bir kez daha mağduriyetine sebebiyet verebilir.

Uzlaştırma müzakereleri sırasında yapılan açıklamalar, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmada ya da davada delil olarak kullanılamaz. Bu husus da uzlaştırma sürecine olan güveni ve cesareti artırmaktadır.

Mahkeme Tarafından Uzlaştırma

Kural olarak soruşturma(savcılık) aşamasında uzlaştırma kapsamına giren suçlar için uzlaştırma yoluna gidilmesi zorunludur. Uzlaştırmaya tabi bir suç için uzlaştırma yolu denenmeden kamu davası açılamaz. Bu suretle de mahkeme aşamasına geçilemez. Ancak bazı durumlarda suçun uzlaştırma kapsamında olduğu kamu davası açıldıktan sonra mahkeme aşamasında ortaya çıkabilir. Bu durumda ne yapılacağı CMK’nın 254. Maddesi gereği yargılama aşamasında da taraflar uzlaşma sağlayabilirler.

Gaziantep BAM – 17. Hukuk Dairesi
Esas No.: 2022/2475
Karar No.: 2023/1078
Karar tarihi: 10.07.2023

B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/11/2021 tarih ve 2021/515 esas ve 2021/908 karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ………. tarihinde müvekkilinin ……… plakalı arcıyla seyir halinde iken ………. plakalı araç ile çarpışması neticesinde trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazanın oluşumunda ……… plakalı aracın kusurlu olduğunu, kusurlu aracın kaza tarihinde davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin ağır yaralandığını, zarara uğradığını, müvekkilinin zararının karşılanması için şimdilik …….. TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu usul ve yasaya aykırı olarak karar verildiğini, somut olayda husumetin yöneltildiği taraf davalı … şirketi olup uzlaşmanın tarafları arasında yer almadığını, uzlaşmanın yapıldığı tarihe bakıldığında müvekkilinde meydana gelen maluliyet tespitinin yapılamadığını, gerçek zararın bilinemediğini, doğmamış haktan feragat edilemeyeceğini, verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı omduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından, sevk ve idaresindeki ……… plakalı motorsikleti ile davalı … şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı dava dışı ……… plakalı aracın karıştığı kazada yaralandığı belirtilerek maddi tazminat talep edilmiştir.
5271 sayılı CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder.” CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup, anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Düzenlemeleri mevcuttur.
Bu yasal düzenlemelere göre uzlaşma tutanağı düzenlenmesi durumunda davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma tutanağı da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davaya konu kazaya ilişkin ……… Soruşturma sayılı dosyasında düzenlenen ………. tarihli uzlaşma raporu incelendiğinde, davaya konu trafik kazası nedeniyle uzlaşma teklifinin davacı ve dava dışı sigortalı araç sürücüsü ………. tarafından kabul edildiği, davacı tarafça imzalanan ……. tarihli Uzlaşma Teklif Formu içeriğine göre “Uzlaşmanın sağlanması halinde mağdur, soruşturma/kovuşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açamaz, açılmış bir dava varsa feragat edilmiş sayılır” hususu hakkında davacının bilgilendirildiği ve kaza ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığınca …….. Sayılı karar ile tarafların uzlaşması nedeni ile kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, uzlaşma tutanağının ilam mahiyetinde olduğu ve uzlaşmanın sağlandığı tutanağının aksinin de aynı kuvvetteki delillerle ispat edilemediği anlaşılmasına göre (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/2126 E. 2022/471 K., Yargıtay 4. H.D.nin 2021/6832 E. 2021/11268 K.) mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken …… TL istinaf karar harcından peşin alınan ……. TL nin mahsubu ile bakiye …….. TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

https://ozaslanozdemirhukuk.com/wp-content/uploads/2023/10/logo-light.png
Kızılırmak mahallesi 1446. Cadde no 12/34 Çukurambar / Çankaya / Ankara

Danışmanlık İçin

© 2023 Tüm Hakları Saklıdır London Creative